SEÇİMLER KKTC’Yİ TÜRKİYE’YE BİR ADIM DAHA YAKLAŞTIRDI
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 23 Ocak’ta gerçekleşen erken genel seçimler, Dr. Faiz Sucuoğlu liderliğindeki ülkenin kurucu partisi Ulusal Birlik Partisi’nin zaferi ile sonuçlandı. 5 partinin barajı açtığı seçimlerin ardından KKTC Meclisinde yalnızca iki parti grup kurabiliyor. (Grup için en az sayı 4). 50 kişilik parlamentoda 18 isim ise yenilenmiş durumda.
İsterseniz seçimleri parti parti bir analiz edelim;
Ulusal Birlik Partisi
Ülkenin kurucu partisi Ulusal Birlik Partisi oylarını 35.61’den 39.61’e, milletvekili sayısını ise 21’den 24’e çıkarttı.
Ön seçimden çıkamayan Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu ve Menteş Gündüz, aday olmayan aşk kurbanı eski genel başkanlar ve başbakanlar Hüseyin Özgürgün ve Hamza Ersan Saner, YDP’den ayrıldıktan sonra parti kuran ancak Faiz Sucuoğlu’nun genel başkan seçilmesiyle ekibiyle birlikte UBP’ye katılan Bertan Zaroğlu, UBP’nin 3 milletvekili çıkarttığı İskele’de ilk üçe giremeyen Mesut Genç, Güzelyurt’ta seçilen 2 UBP milletvekili arasında yer almayı başaramayan Hasan Büyükoğlu ve geride bıraktığımız dönem içerisinde ismi hiçbir zaman gündemden düşmeyen Aytaç Çaluda önümüzdeki dönemde mecliste yer almayacak mevcut UBP milletvekilleri.
UBP bu seçimlerde başkent Lefkoşa’daki milletvekili sayısını 5’ten 7’ye çıkarttı. Genel Başkan Dr. Faiz Sucuoğlu’nun yanı sıra; Milli Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu, partinin ağır toplarından Hasan Taçoy ve Türk Milliyetçilerinin KKTC parlamentosundaki gür sesi Zorlu Töre yerlerini koruyan isimler oldu. Lefkoşa’daki yeni yüzler ise İlçe Başkanı Sadık Gardiyanoğlu, Ahmet Savaşan ve Alişan Şan.
UBP’nin sandalye sayısını artırdığı bir diğer seçim bölgesi ise Gazimağusa. 5 olan vekil sayısı 6’ya çıktı. Aslen Samsun Çarşambalı olan Türkiye’nin yediemini Maliye Bakanı Dursun Oğuz en yüksek oyu alarak parlamentoya girdi. Onu; Ekonomi Bakanı Sunat Atun, Genel Sekreter Oğuzhan Hasipoğlu, geçen dönem parlamentoda yer almayan Çevre eski Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, UBP Onursal Genel Başkanı Dr. Derviş Eroğlu’nu kızı Ulaştırma Bakanı Resmiye Eroğlu Canaltay ve Hüseyin Çavuş, yani namı değer “Kelle” takip etti.
UBP’nin yeni yüzlerinden biri olan Hüseyin Çavuş son derece başarılı bir isim. Spordan siyasete, bankacılıktan tarıma kadar birçok sektörde adından söz ettiren Çavuş, aynı zamanda Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı. Çavuş’un parlamentoya girmesi Kıbrıs tarımı ve tarımcısı açısından büyük bir şans olarak gösteriliyor.
Girne’de artıştan nasibini alan seçim bölgelerinden. İçişleri Bakanlığının distribütörlüğünü almış Kutlu Evren beklenildiği gibi ilk sırada. Evren’i; son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Mustafa Akıncı’yı destekleyen ve parti içi önseçimine girmemesine rağmen Genel Başkan Faiz Sucuoğlu tarafından 3. Sıra kontenjan adayı olarak gösterilen İzlem Gürçağ Altuğra, Ünal Üstel ve Özdemir Berova takip ediyor. UBP’nin Girne’deki yeni yüzü ise Hasan Küçük.
İskele artık UBP’nin kalesi haline gelmiş durumda. UBP’nin önemli isimlerinden Nazım Çavuşoğlu beklenildiği gibi yeniden mecliste. Ancak iki ismin başarı hikâyeleri göz ardı edilmeyecek cinsten.
Onlardan biri Sivas doğumlu Avukat Yasemin Öztürk. Dile kolay, 13 yıl boyunca bir taraftan Kıbrıs Türk Havayolları’nda kabin memurluğu ve kabin amirliği yapıyor, diğer taraftan Hukuk Fakültesi’ne devam ediyor. Arkadaşları sefer sonunda otel odasında uyurken, o ders çalışıyor ve avukat oluyor. İlk kez 2018 seçimlerinde parlamentoya girmeyi başaran Öztürk, bu seçimlerde de başarısını tekrarladı. Görünen o ki, seçmenlerinin büyük bölümünü Türkiye kökenlilerin oluşturduğu İskele kızına ve gelinine sahip çıkıyor. Yasemin Öztürk aynı zamanda bir nevi Anavatan ile Yavru Vatan arasında da köprü görevi üstleniyor.
Emrah Yeşilırmak. Milli Olimpiyat Komitesi tarafından 3 kez yılın sporcusu seçilen bir güreşçi. Ancak aynı zamanda ülkenin önde gelen şirketlerinin muhasebe ve finansman yönetimlerini teslim edecek kadarda başarılı bir isim.
Henüz 1987 doğumlu olan Yeşilırmak, siyasetteki ilk kündesini 2018 yerel seçimlerinde Yenierenköy belediyesinde atmış. Kapısına kilit vurulan ve batırılan belediyeyi iş hayatındaki deneyimleriyle çalışır bir hale getirmiş ve; “ Artık buradaki misyonumu tamamladım, şimdi ülkeye hizmet zamanı” diyerek milletvekili adayı olmuş. Emrah Pehlivan ikinci kündesini de Pazar günü attı, güçlü rakiplerini geride bırakarak, Çavuşoğlu ve Öztürk ile birlikte parlamentoya girmeyi başardı.
Güzelyurt’un milletvekili sayısı 4’ten 3’e düştü ancak UBP sandalyelerini korudu. Genel Başkan Faiz Sucuoğlu’nun meslektaşı ve yol arkadaşı Ali Pilli bu seçimlerde de yerini korudu. Ancak onunla birlikte parlamentoya giren bir diğer isim var ki, tek kelime ile hem UBP’ye, hem de KKTC Meclisine kalite katacak cinsten.
Dr. Ziya Öztürkler. Bir TMT komutanı çocuğu. Eğitimci, Halk Bilimci, üst düzey yönetici ve yazar. Birçok okulda öğretmenlik yaptıktan sonra, 2014 yılından itibaren Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Yüksek Öğrenim ve Dışilişkiler Dairesi Müdürlüğü görevini üstlendi. Bu dönemde onunla siyaseten hiç uyuşmayan isimler Milli Eğitim Bakanı oldu, ancak onun siyasi görüşünü bilmelerine rağmen siyasi bir tasarruf uygulamadılar ve kendisinin bilgi, beceri ve deneyimlerinden yararlanmaya devam ettiler. Son seçimler öncesinde diğer partilerde ona listelerinde yer vermek istediler fakat o gönül bağı olan UBP’yi tercih etti.
UBP’de değişiklik yaşanan tek yer Lefke. Geçen seçimlerde hedefine ulaşamayan Fırtına Karanfil bu seçimlere adeta fırtına gibi girdi ve ipi göğüsledi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi
Hiç şüphesiz ki KTTC seçimlerinin galibi ülke solunun lokomotif partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi. 2018 seçimlerini % 20.95 oy ve 12 vekil ile kapatan anamuhalefet partisi, bu seçimlerde oylarını da vekil sayısını da % 50 artırarak, sandıkları 31.91 oy oranı ve 18 vekil ile kapattı.
Partinin önemli isimlerinden Dışişleri eski Bakanı ve Talat’ın Başmüzakerecisi Özdil Nami’nin aday olmadığı Lefkoşa’da; Genel Başkan Tufan Erhürman, Sıla Usar İncirli ve Türkiye düşmanı Doğuş Derya geçmiş dönemden parlamentodaki yerini koruyan isimler. CTP’nin başkentteki yeni isimleri ise, dörtlü koalisyonun Sağlık Bakanı, bir önceki seçimlerin Güzelyurt Adayı Diş Hekimi Filiz Besim, Ürün Solyalı ve Devrim Barçın.
Ülkenin ikinci büyük şehri Gazimağusa’da CTP’nin ağır topları Asım Akansoy, Teberrüken Uluçay ve Erkut Şahali yerlerini korudu. Onlara yeni yüz olarak, CTP hükümetleri döneminin Müzik Öğretmeni Mağusa Kaymakamı Şifa Çolakoğlu eklendi.
CTP Girne’de milletvekili sayısını ikiye katladı. Mevcut vekiller Fikri Toros ve Fazilet Özdenefe’ye, babası Mehmet Ali Talat’ın yolunda ilerleyen ve; “ İki devletli çözümden bahsedenler topluma hayal satıyor, federasyon Kıbrıslı Türklerin eşitlik ve özgürlük projesidir” diyen Ongun Talat ve Ceyhun Birinci eklendi.
İskele ise CTP’nin milletvekili sayısını artırdığı bir diğer seçim bölgesi. Mevcut vekil Biray Hamzaoğulları’nın yanı sıra; bürokrasi hayatına Tarım Bakanlığı Basın Müşaviri olarak başlayan, ancak ilerleyen dönemlerde bakanlık bünyesinde üstlendiği görevlerde sergilediği üstün performans ile yalnızca partililerinin değil, toplumun her kesiminin takdirini kazanan Fide Kürşat önümüzdeki dönem İskele’yi mecliste temsil edecek diğer isim olacak.
Güzelyurt’ta Armağan Candan, Lefke’de ise Salahi Şahiner CTP’den parlamentodaki yerini koruyan diğer iki isim.
Demokrat Parti
1990 yılından bu yana aralıksız KKTC Meclisi’nde yer alan ve 2019 yılına kadarda partinin genel başkanlığını yürüten Serdar Denktaş ve Çalışma Bakanı Dr. Koral Çağman bu seçimlerde aday olmadı. 2018 seçimlerini 7.82 oy oranı ve 3 milletvekili ile kapatan Demokrat Parti, bu seçimlerde 3’üncü parti olmasına rağmen, 7.42 oy aldı, yine 3 milletvekili çıkarttı ve mecliste grup kuramadı.
Bu arada Denktaş ve Çağman’ın yerine DP’den Lefkoşa ve Girne Milletvekili seçilen isimler ise son derece ilginç. Hatta her ne kadar siyasi otoriteler ve ada basını çıkan sonuçlara göre UBP-DP koalisyonuna kesin gözüyle baksa da, Faiz Sucuoğlu’nu yeni koalisyon alternatiflerine yöneltecek cinsten!
Denktaş’ın yerine DP’den Lefkoşa Milletvekili seçilen Hasan Tosunuğlu geçmiş dönemde gündemden hiç düşmeyen bir isim. Denktaş tarafından Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanan ve daha sonra Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine getirilen Tosunoğlu hakkında KKTC Merkez Bankası tarafından; usulsüz ve batık krediler verdiği ve aşırı personel istihdamı ile bankayı batırma tehlikesine soktuğu yönünde rapor hazırlanmış, Tosunoğlu kamuoyundan gelen baskılar üzerine istifa etmek zorunda kalmıştı.
DP’nin yeni milletvekili Hasan Tosunoğlu’nun gündeme geldiği bir diğer skandal ise, Serdar Denktaş’ın Maliye Bakanlığı döneminde, Ercan Havalimanı İşletmecisi TAŞYAPI Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı’dan bakanlıktaki sorunları aşmak için 750 bin dolar rüşvet istediği iddiaları. 2019 yılında patlayan olayda; Hasan Tosunoğlu’nun Ercan Devlet Havalimanı işletmesini yapan TAŞYAPI Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı’dan Maliye Bakanlığında iş takibi yapmak üzere avans olarak 250 bin dolar karşılığı 950 bin Türk Lirası aldığı iddia edilmişti.
DP’nin yeni Girne Milletvekili Serhat Akpınar’da hiçbir zaman ülke gündeminden düşmeyen bir isim. Ülkenin ilk özel üniversitesi olan Girne Amerikan Üniversitesi ve Kıbrıs Amerikan Üniversitesinin sahibi olan Akpınar, personeline aylarca maaş ödemeyişi ile meşhur.
DP’yi önümüzdeki dönemde parlamentoda temsil edecek diğer isim ise, 2019 yılından bu yana partinin Genel Başkanı olan, Başbakan Yardımcısı, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu.
Halkın Partisi
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olan Prof. Dr. Kudret Özersay, adayı döndükten sonra Rauf Denktaş ve Mehmet Ali Talat döneminde Kıbrıs görüşmelerinde müzakere heyetinde yer aldı. Özersay daha sonra 2014 yılında, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından Kıbrıs Türk tarafının müzakerecisi olarak atandı ve aynı dönemde “Toparlanıyoruz” adı altında bir sivil toplum hareketi başlatarak burada da çalışmalarına devam etti.
Türkiye’nin o dönemde Kıbrıs sorunun çözümü için savunduğu federasyon endeksli çözüm modelinin etkileri 2015 yılında gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerine de yansıdı. Ada’da iki devletli çözümü savunan kesimler genç akademisyeni önce cilalayıp parlattılar, ardından da Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı olarak meydanlara sürdüler! Amaç hâsıl oldu, adada iki devletli çözüm modelini savunan mevcut Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu seçimleri kaybetti, yerine Türkiye’yi ada da ‘işgalci’ diye lanse eden ve Rumlarla ortak devleti savunan Mustafa Akıncı cumhurbaşkanı seçildi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı % 21’lik oy ile iştahı kabaran Kudret Özersay, sivil toplum hareketini partileştirme kararı aldı ve kurduğu Halkın Partisi ile 2018’de girdiği ilk seçimlerde % 17 oy alarak 9 milletvekili ile parlamentoya girdi. Özersay seçimlerin ardından kurulan; CTP-HP-TDP-DP koalisyonunda Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Yaklaşık 1.5 yıl süren yamalı bohça dörtlü koalisyon Mayıs 2019’da dağılınca HP bu sefer UBP ile koalisyon kurdu ve Kudret Özersay kabinedeki yerini muhafaza etti.
Ancak Özersay’ın bu seferki hükümet macerası da uzun sürmedi. KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Başbakan Ersin Tatar’ın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Maraş’ın açılacağını açıklaması üzerine hükümet ortağı olarak kendisine bilgi verilmediği gerekçesiyle kabineden çekildi.
O tarihten sonra Özersay ve HP içinde çöküş başladı! Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde % 21, katıldığı ilk genel seçimlerde ise % 17 oy alan Özersay, ikinci kez katıldığı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda yalnızca 5.74 oy aldı ve ikinci tura kalamadı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Halkın Partisi’nden istifa eden Hasan Büyükoğlu, Hasan Topal ve Mesut Genç ise, Hamza Ersan Saner başkanlığında kurulan UBP-DP-YDP hükümetini desteklediler ve mecliste çoğunluğu elde etmesini sağladılar.
Pazar günü gerçekleşen seçimler ise Kudret Özersay ve partisi için tam anlamıyla hezimetle sonuçlandı. Oyları, 17.7’den 6.69’a düşen Özersay’ın vekil sayısı da 9’dan 3’e düştü.
Ancak görünen o ki entel akademisyenimiz sonuçlardan ders almamış! Seçim akşamı sıcağı sıcağına yaptığı açıklama ile faturayı seçmene kesti; “Bu kadar ekonomik kriz varken, ülkede vatandaş akaryakıt kuyruğunda beklerken, ülke zifiri karanlıktayken yılların yıpranmış partileri bu oyları nasıl alıyor anlamıyorum” dedi.
Ülke bu haldeyken siz alternatif olamıyorsanız ve halen 40 yıllık partiler ilk iki sırayı paylaşıyorsa suçu seçmende değil kendinizde arayacaksınız Kudret Hoca. Siyaset üç-beş entel ile salonlarda yapılan bir şey değil. Siyaset sokakta yapılır, köylerde yapılır, şehirlerde yapılır. Geçen dönem milletvekili çıkarttığınız 2 seçim bölgesinde bu dönem dibe vurduysanız, büyük seçim bölgelerinde ise artık kılpayı milletvekili çıkartıyorsanız oturup düşüneceksiniz.
Kısacası, Genel Sekreter Gülşah Sanver Manavoğlu, bu seçimlerde aday olmayan dörtlü koalisyonun Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ve Girne Milletvekili Erek Çağatay önümüzdeki dönemde mecliste olmayacaklar. Halkın Partisi’ni parlamentoda Özersay’ın yanı sıra, İçişleri Bakanlığı döneminde birçok tartışmanın göbeğinde olan ancak Özersay’ın hiçbir zaman vazgeçemediği Ayşegül Baybars ve Jale Refik Rogers temsil edecek.
Yeniden Doğuş Partisi
Yeniden Doğuş Partisi, başta Genel Başkan Erhan Arıklı olmak üzere, çoğunluğunu Türkiye kökenlilerin oluşturduğu isimler tarafında kurulan bir parti. Katıldığı ilk seçim olan 2018 seçimlerinde aldığı % 6.99 oy ile 2 milletvekili çıkartmayı başaran YDP’nin Genel Başkan Erhan Arıklı, 2021 yılında kurulan ve yaklaşık 1 yıl 2 ay süren dörtlü koalisyonda Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı olarak görev yaptı. İlerleyen dönemde kendisiyle birlikte partisi adına parlamentoda görev yapan diğer milletvekili Bertan Zaroğlu ile ters düşen Arıklı partiyi kongreye götürdü ve az bir farkla ipi göğüsledi.
YDP’de sular bundan sonra da durulmadı. Zaroğlu ve ekibi ilk önce parti kurdu, Faiz Sucuoğlu’nun genel başkan seçilmesiyle de UBP’ye katıldı. Herkes böyle bir tabloda YDP’nin baraj altı kalacağını hesap ederken, Arıklı oylarını ve sandalyelerini koruyarak 5. Parti olarak meclise girmeyi başardı.
Akıncı ile birlikte YDP’den meclise giren diğer isim bir hayli ilginç…!
Prof. Dr. Talip Atalay. Bu ismin tercihlerle birinci sıraya yükselip, parlamentoya girdiğini görünce; “Allah Allah, FETÖ KKTC’de bu kadar güçlü mü?” sorusunu kendimize sormadan edemedik…!
İsterseniz kendisini biraz yakından tanıyalım;
Aslen Mersin Erdemli’li.
Eğitimini Konya Selçuk Üniversitesi’nde yapıyor, ardından Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalında öğretim görevlisi olarak görev yapıyor. Çifte vatandaş olduğu için 2010 yılında KKTC Dinişleri Başkanlığına atanıyor.
2015 yılında Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığından Lefkoşa Büyükelçiliğine bir yazı gönderiliyor ve Atalay’ın görevinin sonlandırılması isteniyor. Yazı Cumhurbaşkanı Akıncı’nın önüne gidiyor, ancak veto yiyor.
Bir yıl sonra darbe oluyor. Türkiye dostu Kıbrıslı kardeşlerimiz elçilik önüne koşup anavatana destek sloganları atıyor. Peki, Atalay bu sırada ne yapıyor? Onları kışkışlamak peşinde! Elçilik önünde insanları dağıtmaya çalışıyor; “Yeter artık, hadi evinize” diyor.
Devamı daha da ilginç!
İki gün sonra KKTC’de müftü aranıyor ama ortada yok! Yurtdışına çıktığını tespit eden KKTC polisi Diyarbakır’a gidiyor, Atalay’a gözaltı yapıp Mersin’e getiriyor ve savcılığa teslim ediyor. Gerekçe ise ByLock kullanması..!
Savcı Talip Atalay’ı adli kontrol şartı ile serbest bırakıyor, o da KKTC’ye dönerek görevine devam ediyor!
Ankara yine devreye giriyor; “Bu adamı görevden alın” diyor. Dönemin Başbakanı Hüseyin Özgürgün yine Akıncı duvarına tosluyor…!
Ve bu şahıs artık KKTC Milletvekili….!
Bu arada bir özelliği daha var; 2015 Ak Parti Mersin Aday Adayı….!
Toplumcu Demokrasi Partisi
Kıbrıslı yoldaşların hali aklıma merhum Erdal İnönü’nün meşhur hikâyesini getirdi. Merhum İnönü ekibiyle birlikte Ankara’da bir lokantaya gider. Garson; “Ne emredersiniz efendim?” diye sorar. Nüktedanlığıyla tanınan Erdal Bey; “Evladım biz solcuyuz, birbirimizi yiyeceğiz” der.
Durum aynen böyle. Bir önceki seçimlerin 4’üncü partisi TDP artık mecliste değil. Cemal Özyiğit, Zeki Çeler ve KKTC Meclisinin gediklilerinden Hüseyin Angolemli artık parlamentoda yok.
Toplumcu Demokrasi Partisi bir önceki seçimlerde 8.65 oy almış. Bu seçimlerde aldığı oy ise 4.40. Peki, amip misali hücreden bölünenlerin aldığı oylar? Partinin eski Genel Başkanı Mehmet Çakıcı’nın TKP’si 1.56, Bağımsızlık Yolu 1.94. Toplayınca ne oluyor?
Kısacası, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından genel seçimlerde KKTC’yi Türkiye’ye bir adım daha yaklaştırdı. KKTC sarayında da hükümetinde de artık, iki devletli çözümü ve Türkiye ile kol kola yürümeyi savunan isimler var.
Peki, şimdi ne olabilir?
UBP lideri Faiz Sucuoğlu, daha sandıkların yarısı açılmışken UBP-DP koalisyonunu ilan edenleri ters köşeye yatırabilir! UBP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden elbette DP’ye bir vefa borcu var. Ancak Ankara denklemi bozabilir, DP’deki bazı isimler yüzünden yörünge başka bir tarafa kayabilir!
Sucuoğlu, parti içinde oldukça zor durumda olan Kudret Özersay’a, Dışişleri Bakanlığı’nın yanında bir bakanlık daha verse, Özersay hayır der mi? Asla.
Ancak KKTC toplumu ve iş dünyası daha güçlü bir hükümet istiyor. Seçimlerin galibi UBP lideri Dr. Faiz Sucuoğlu’da bugün yaptığı açıklamada aslında bunun sinyallerini verdi; ““Her hangi bir partiye odaklanmadık. Dünya görüşleri ve Kıbrıs konusunda farklı görüşlere sahip olabiliriz. Politika çözüm gerektirir. Durum değerlendirmesi yapacağız. İstikrar şart. 10 aylık değil, 5 yıllık bir hükümeti hedefliyoruz. Seçilme gailesi olmadan radikal kararları almak ve ekonomi konusunda ilerlemek için hareket edeceğiz. Başbakan olup 8-10 bakanlık alma niyetiyle hareket etmeyeceğiz. İş ola değil, iş yapmak için hükümet kuracağız” ifadelerini kullandı.
Toplumun beklentisi nedir?
UBP-CTP Hükümeti.
Peki, mümkün müdür?
Bize göre çok uzak değil, çünkü CTP eski CTP değil.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman asla rijit bir siyasetçi değil. Akademisyen, naif, entelektüel ve toplumun her kesimiyle diyaloglar kurabilen bir isim. Zaten bunu da oylarını % 50 artırarak gösterdi. Tufan Hocanın yaptığı bir diğer önemli şey ise, CTP üzerinde “Türkiye düşmanı” imajını kaldırmak, parti grubunu eğitimli, kariyerli ve alanlarında başarılı, sivri siyasi söylemlerle değil, eğitimleri ve donanımlarıyla ön plana çıkan isimlerden oluşturmak. Ha, hiç mi ayrık otu yok? Elbette var. Onlarda artık işin tuzu biberi olsun.
Şayet iki büyük, parti aklıselim içerisinde hareket edip, toplumun beklentileri doğrultusunda bir hükümet kurmayı başarabilirse, uzun vadeli bir iktidar göreve gelir ve kazanan KKTC olur. Bize göre hem Sucuoğlu, hem de Tufan hoca bunu başarabilecek yapıya sahip iki liderdir.
Şükrü GÖKKAYA
Genel Yayın Yönetmeni